Geçmişe Yolculuk

Geçen seneydi sanırım. Kitap beğenilerine çok güvendiğim Esra, Kırmızı Kazak* kitabını okumamı şiddetle tavsiye etti. Ben de emir telakki ettim ve hemen edindim. Gerçekten kitap benim zevkime çok hitap ediyordu. Klişe olacak ama okurken bitmesin istedim. Ne var ki burada size kitabı anlatmayacağım.

Yaş 16-17. Arkadaşlıkların büyük fırtınalar estirdiği yaştayım. Gündemimiz sürekli kim dostumu çalıyor, kim kiminle yeniden dost olmuş, kim kimin için daha çok fedakârlık yapıyor gibi her şeye fazla anlam yüklediğimiz sonu gelmeyen tartışmalarla, çok sevmeklerle dolu. Benim de kalbimin yarısını paylaştığım arkadaşım birinden hoşlanıyor ama sevdiği çocuk tabiri caizse odun. Bizim kız bunun farkında değil elbette. Bende ise serde feministlik var. Onu kurtarmaya çalışıyorum o çocuktan. Aynı zamanda da dönem itibariyle sürekli dvd kiralayarak yabancı film izliyoruz. O zaman bir film izliyorum. Kızarmış Yeşil Domatesler*… Aman Allah’ım bu film resmen bizi anlatıyor! Tamam, çocuğu öldürüp etini pişirecek hâlim yok ama ben de Ruth’un Rose’u kurtarmaya çalıştığı gibi arkadaşım için her şeyi yapıyorum. Filmi arkadaşıma da izletiyorum, güçlü Ruth’u kendimle ezik Rose’u da onunla özdeşleştirmeme bir şey demiyor sağ olsun ve bu BİZİM filmimiz oluyor 😀 Sonra bu filmin peşine düşüyorum, kitaptan uyarlama olduğunu öğreniyorum ama Türkçesi yok. Yıllar sonra 2009 yılında kitabın İngilizce baskısını abime ABD’den getirtiyorum. Kitaba sahip olduğum için çok mutluyum. Benim için taşıdığı anlam çok büyük!

Birkaç gün önce bir whatsapp grubunda bu filmin geyiği döndü. Ben de yeniden o günlere ışınlandım ve o zamanki hâlime acımayla karışık güldüm. Ergenlik çok zordu çok!

Geçmişteki ruh hâlinizi, yaşadıklarınızı, hatıralarınızı daha çok hangi nesnelerle hatırlarsınız bilmiyorum ama benimki çoğunlukla kitaplar ve filmler/diziler. Küçük kız kardeşimle en güzel vakitleri geçirdiğimiz zamanlara The It Crowd* dizisi, üniversite hazırlık döneminin buhranlı zamanlarına Acar Baltaş kitapları götürür mesela. İleride bugünleri nelerle hatırlayacağım bilmiyorum. Okuduklarım, izlediklerimden neler zihnimde yer edecek? Merakla bekliyorum.

İşte Kırmızı Kazak tüm bu geçmişe yolculuk meselesini bana hatırlattı. Yazarın kitabı hazırlarken hayatının film şeridi gibi gözlerinin önünden geçtiğine neredeyse eminim. Instagram’da kitabı paylaşırken şöyle yazmışım: “…Okuduğumuz kitaplar aslında yaşadığımız dönemlerin hatırası. Geçmişe onlarla dönmek beni hep heyecanlandırıyordu ama ne zamandır üzerine düşünmemiştim. Bu kitapla yeniden hatırladım…”

Merak ettiyseniz, arkadaşım o çocukla evlendi!


Kırmızı Kazak: Meltem Gürle’nin Bir Gün gazetesinde yazdığı kültür ve sanat yazılarından oluşuyor.

The It Crowd: Bir şirketin bilgi işleminde çalışanların yaşadıklarını anlatan absürd komedi bir İngiliz dizisi.

Kızarmış Yeşil Domatesler: Dostluk üstüne kurulu ama arka planında siyahilerin, kadınların toplumdaki yeri gibi o dönemin sorunlarını ele alan kült bir film.